Koksiks Kırığı (Kuyruk Kemiği) Problemleri
Kuyruk sokumu ağrısı tanı ve tedavisi yıllardır tartışılan bir konudur. Etkilenen hastanın hayat kalitesini düşürecek derecede ağrıya sebep olur.
Ağrı çeken hastalar eğer yeterli bilgilendirilmez ise sürekli hekim değiştirerek derdine çare aramaktadır. Tıbbi olarak “koksigodini” olarak tarif edilen bu duruma aslında bir dizi hastalık sebep olabilmektedir. Koksigodini, kadınlarda erkeklere göre 5 kat daha fazla ortaya çıkmaktadır.
Koksigodini şikayeti bulunan hastalar öncelikle kemik ağrısı olarak düşündükleri bu durum için ortopedi kliniklerine başvurmaktadır. Koksigodininin; geçmişte geçirilen oturarak düşme sonucu oluşan travma, doğum sırasında kokiks kemiğinin kırılması, lokal tümörler, bel fıtığı ve idiopatik(kendiliğinden) sebeblerden sıkça oluştuğu bilinmektedir. Özellikle zayıf kadınlarda oturarak düşme nedeni ile ciltaltı yağ dokusu az olduğu için koksiks kemiği yer ile sert şekilde temas ederek daha kolay kırılmaktadır.
Kuyruk SokumuDoğuştan kuyruk sokumu kemiği aşırı eğimli olan kişilerde de koksigodini şikayeti daha fazla ortaya çıkmaktadır. Hastalar özellikle uzun süre oturarak ve ayakta durarak çalışan kişilerdir. Sert sandalye üzerinde uzun süre oturmak ağrıyı tetikleyebilir. Depresyon ve kaygı bozukluğu bulunan kişilerde daha fazla görüldüğü tespit edilmiştir. Mevcut ağrıyı koksigodini olarak tanımlayabilmemiz için ağrının 2 aydan daha uzun süredir devam ediyor olması gerekir.
Hasta kuyruk sokumu kemiği ağrısı şikayeti ile ortopedi polikliniğine başvurduğunda mutlaka ağrıya sebep olan ortopedi dışındaki nedenler araştırılmalıdır. Özellikle leğen kemiği içerisinde koksiks kemiğine yakın bulunan iç organlardan kaynaklanan ağrılar: Kadın üreme organları, bağırsak sistemi ve idraryolu sistemlerinin hastalıkları, tümörler ve enfeksiyonlar koksiks kemiği ağrısı olarak ortaya çıkabilir. Bu nedenle kronik kuyruk sokumu ağrısı çeken hastalara mutlaka Kemik röntgeni çektikten sonra bel ve leğen kemiği içini detaylı gösteren MR çekilmelidir. Çekilen MR da bulunabilecek ortopedi dışındaki problemler için; Kadın hastalıkları uzmanı, genel cerrah, gastroenterolog ve ürolojiuzmanından konsültasyon istenmelidir.
Oturma MinderiKoksigodini tedavisinde: Ortopedik patolojiler dışındaki faktörler ekatre edildikten sonra öncelikle hastalara 6-8 hafta süre ile yumuşak oturma simidi-oturma banyoları ve antienflamatuvar ilaçları kullandırmaktayız.
İlaç ve istirahat ile geçmeyen kuyruk sokumu kemiği ağrılarında lokal enjeksiyon yöntemi (İmpar Ganglion Bloğu) uygulanmaktadır.
İmpar ganglion Bloğu nedir ?
İmpar ganglion kuyruk sokumu kemiği önünde yer alan sinir kompleksidir. Kuyruk sokumu kemiği travması geçirenlerde bu sinir kompleksi ağrılı hale gelebilir. Özel yöntemler ile bu sinir bloğuna lokal anestezik ve steroid içeren ilaç enjeksiyonu uygulanmaktadır. Bu yöntem hem tanı hemde tedavi amacı ile kullanılmaktadır.
Nasıl uygulanmaktadır?
Sinir bloğu ameliyathane şartlarında genel anestezi veya sedasyon altında yapılır. Skopi cihazı ile sakrokoksigeal eklem içinden iğne ile geçilerek 1cc kontrast madde verilerek yer tespiti yapıldıktan sonra bu bölgeye steroid+lokal anestezik karışımı enjekte edilir. Bu işlem yaklaşık 7-8 dakika sürmektedir. Hasta aynı gün işlemden 2-4 saat sonra taburcu edilmektedir.
Bu işlemin riski varmıdır?
Bu işlem genel anestezi veya sedasyon altında yapıldığı için anesteziye bağlı düşükte olsa komplikasyon görülme riski vardır.
Kontrast madde allerjisi olduğu bilinen hastalarda ve kan sulandırıcı ilaç kullanan hastalarda uygulanmamalıdır.
Steroid kullanımına bağlı yan etkiler; Mide ülseri olan kişilerde şikayeti artırabileceği için gerekli ön koruma yapıldıktan sonra uygulanabilir. Diabet hastalarında kan şekeri yükselmesine, tansiyon hastalarında ise tansiyon yükselmesi durumuna dikkat etmek gerekir.
KoksigodiniGenellikle ağrısız bir işlem olmasına karşın bazı hastalarda enjeksiyon sonrası birkaç gün süren kuyruk sokumu ağrısı ortaya çıkabilmektedir. Bu ağrılar için ağızdan kullanılacak ağrı kesiciler yeterli olmaktadır. Hastalarımıza işlem sonrası rutin olarak 3 gün istirahat önermekteyiz, bu sayede iğneye bağlı ağrı oluşma riskini en aza indirmek mümkündür. Bu işlem ile ağrı tam olarak geçirilemez ise veya iğne sonrası azalan ağrılar tekrar artar ise aynı işlemi toplamda 3 kez tekrarlamak gerekebilmektedir.
Tüm konservatif yöntemlerin denenmesine rağmen hastanın ağrısı geçmez ise cerrahi tedavi uygulanır. İnaktçı koksigodinisi bulunan hastaların ancak %20 sinde cerrahi tedavi gerekebilir. Bu yöntemde hastanın kuyruk sokumu kemiğinin ucu ameliyatla çıkarılır. Ancak bu bölgede yapılan ameliyatlar sonrası enfeksiyon riskinin yüksek olması ve ağrının %100 geçme garantisinin bulunmaması nedeni ile bu yöntem en son tercih edilmesi gereken yöntemdir.