TOPUK DİKENİ ve ESWT ( ŞOK DALGA ) TEDAVİSİ
ESWT vücut dışından şok dalgaları ile yapılan tedaviye denir. Güçlü ses dalgalarının bir başlık vasıtasıyla vücudun ağrı kaynağı olan bölgesinde odaklanmasına dayanan etkili bir tedavi şeklidir. Böbrek taşını kırmak amacıyla geliştirilen bu tedavi şekli yaklaşık yirmi yıldır topuk ve dirsek ağrılarında kullanılmaktadır.
Etkisi vücut dışında üretilen akımların dokuda ses dalgaları şeklinde yayılması esasına dayanır. Söz konusu ses dalgalarıyla uygulanan tedavi, tenisçi ve golfçu dirseği, topuk dikeni, omuz ağrıları gibi hastalıkların tedavisinde uzun süredir kullanılmaktadır. Yapılan bilimsel çalışmalarda gösterildiği gibi ESWT ile %85-90’ a varan iyileşme sağlanmaktadır.
ESWT tedavisinin avantajları nelerdir ?
Topuk ve dirsek ağrılarının tedavisinde sıklıkla kullanılan ve çok fazla yan etkisi olan kortizonlu ilaçların kullanımını azaltmaktadır. Hastaya ameliyatsız , kortizonsuz tedavi imkanı sunar. ESWT’nin yan etkisi yok denecek kadar azdır. Uygulama süresi 5 dk gibi kısa bir sure olduğu için zaman kaybı yoktur. ESWT tedavisi vücudun kendi iyileştirici mekanizmalarını kulandığı için, hastalık bir kez iyileşirse tekrarlama şanşı düşüktür. Tedavi şansı %85 gibi yüksek bir orandadır.
ESWT Tedavisinin Yan Etkileri Nelerdir?
Şok dalga tedavisinde ciltte oluşan hafif kızarıklık ve bazen oluşan şişlik dışında hiçbir yan etkisi bulunmamaktadır. Hasta tedaviden sonra günlük işlerine devam edebilir.
ESWT’nin en sık kullanıldıgı hastalıklar nelerdir?
- Topuk dikeni
- Tenisçi dirseği
- Golfçü dirseği
- Omuz ağrıları( kalsifik tendinit)
- -Uzun süreli kaynamayan kırıklar ve kaynama gecikmeler
ESWT Tedavisi Hangi Durumlarda Uygulanmaz
Baş boyun bölgesi
Gebelere
Gelişme çağını tamamlamamış çocuklar
Akciğer gibi içinde hava olan organların üzerine
Kan sulandırıcı ilaçlar kullananlara
Kanser hastalarına
Kalp pili olanlara
Uygulanacak yerde cilt ve cilt altı enfeksiyonu varsa o bölgeye uygulama yapılmaz.
TOPUK DİKENİ NEDİR?
Topuk dikeni, topuk ağrılarının en sık görülen sebebidir. Ağrının özelliği, genellikle istirahatta olmayıp ancak hareket halinde ve özellikle yere basıldığı zaman oluşmasıdır. Hasta genellikle sabah kalkınca ayaklarının üzerine basamaz ve ilk adımda şiddetli iğne batar tarzda topuk ağrısından yakınır. Daha sonra kısmen hafifleyen ağrı, uzun süre yürüme, ayakta kalma ile tekrar artabilir.
TOPUK DİKENİ NEDENLERİ NELERDİR?
Topuk dikeninde en önemli etken kilolu olmaktır. Ancak normal kilolularda da görülebilir, ayak taban bozuklukları, uzun süre ayakta kalma, uygunsuz kötü ayakkabılar ve bazı spor dallarındaki zorlayıcı aktiviteler ve bazı romatizmal hastalıklar hazırlayıcı faktör oluştururlar.
Özellikle uygunsuz ayakkabılar giymek, uzun süre ayakta kalınan işlerde çalışmak veya yürürken topuğa veya ayak parmaklarına fazla yüklenmek gibi yürüme bozuluklarıda topuk dikenine neden olabilir.
TOPUK DİKENİ NASIL OLUŞUR?
Ayak tabanını oluşturan kas tabakasındaki gerilme, zorlanma gibi zorlayıcı durumlar sonrasında kas dokusunun topuğa yapışma yerinde zamanla minik yırtık ve zedelenmeler olur. Oluşan bu zedelenmelere cevap olarak bu dokuda sertleşme olur ve yerini kemiksi bir yapıya bırakır. Buda röntgen filminde topuğa batmış bir diken gibi görünür. Ağrının sebebi dokuda meydana gelen zedelenmedir. Oluşan kireçlenme vücudun zedelenmeye karşı verdiği cevaptır.
ESWT KAÇ SEANS UYGULANIR NASIL ETKİLİ OLUR?
ESWT 3-7 seans arası uygulanmaktadır. Genellikle 3 seans yeterlidir. Uygulama 3 yada 5 günde 1 kez 5 dakikalık süreyle yapılmaktadır. ESWT tedavisinin en önemli artılarından biri de topuk ağrısını %80-90 oranında geçirmesidir. ESWT tedavisi hastalığın nedenlerine yönelik tedavi olup kalıcı iyileşme sağlamaktadır. Tedaviye ne kadar erken başlanırsa o denli iyi sonuç alınır. Gecikilen tedavilerde iyileşme oranı düşmektedir.
Tedaviden daha iyi sonuç almak için probleme neden olan aktiviteler durdurulmalı, hasta kiloluysa kilo vermeli, topuklu ayakkabılardan kaçınmalı, özel germe egzersizleri yapmalı, sıcak veya duruma göre buz uygulaması günde 3-4 kez 20-30 dk yapmalı, çıplak ayakla yere basmamalı, terlik giyinmekten mutlaka kaçınmalı ve ortopedik tabanlıklı ayakkabılar giyilmelidir. Bunlara ilaveten medikal tedavi, topuktan kortizon enjeksiyonu ve dirençli vakalarda PRP tedavisi uygulanabilir.
Eğer topuk dikeni rahatsızlığı tedavi edilmezse, kronik bir duruma dönüşebilir ve günlük aktiviteleri yapmakta zorlanma oluşabilir. İleriki dönemlerde topuk dikeni yürüyüş şeklini değiştirmeye neden olabilir sonuçta; ayak, diz, kalça ve sırt problemlerine sebep olabilir. Bu nedenle mutlaka ayak ağrıları ciddiye alınmalı ve erken tedavisi yapılmalıdır.
Atalarımız ne de güzel söylemişler ‘ ayağını sıcak tut, başını serin; gönlünü ferah tut, düşünme derin’.
Dr. Cengiz YIlmaz